1. Anasayfa
  2. Tarih

Türk Devletlerinde Yönetim ve Hükümet Yapıları: İl, El, ve Hükümdarlık

Türk Devletlerinde Yönetim ve Hükümet Yapıları: İl, El, ve Hükümdarlık
0

Tarih boyunca Türk devletlerinin geliştirdiği zengin hükümet ve yönetim yapıları, her zaman hayranlık uyandırmıştır. Bu yapılar, hükümdarlar, hanedan üyeleri, hükümet yetkilileri ve meclisler arasında dikkatlice dengelenmiştir. Hükümetin işleyişi, yönetimdeki pozisyonların belirli unvanlarla adlandırılmasına dayanmaktadır. Bu yazıda, antik Türk devletlerinin yönetim ve hükümet yapılarını, hükümdarların tahta çıkış süreçlerini, hükümdarlık sembolleri ve görevlerini, Türklerin hükümdara yönelik kut inanışını ve hükümdarın aile yapısını detaylı bir şekilde ele alacağız.

Türklerin Devlet Kavramı: İl ve El

İslamiyet’ten önce Türkler devlete İL veya EL demişlerdir. Bu kavramlar, Türk devlet yapısının temelini oluşturan önemli terimlerdir.

Hükümdar Ünvanları ve Tahta Çıkış Şekilleri

Türkler, hükümdarlarına Şanyü, Tanhu, Hakan, Han, Yabgu, İlteber, İdi-kut, Erkin gibi ünvanlar vermişlerdir. Tarih boyunca Türk hükümdarlarının tahta çıkışı dört farklı şekilde meydana gelmiştir:

  1. Hanedan üyeleri arasında siyasi ve askeri mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta çıkıyordu.
  2. Hükümdarın rakipsiz aday olması.
  3. Seçim Usulü (Kengeş, toy veya kurultay denilen devletin ileri gelenlerinden oluşan meclisin toplanarak hanedan üyelerinden birini tahta geçirmesi).
  4. Ekber ve Erşed (En yaşlı ve Olgun) olanın başa geçmesi (Bu yöntem III Ahmet zamanından itibaren sadece Osmanlı Devletinde uygulanmıştır).

Hükümdarın Görevleri ve Sembolleri

Hakan olarak adlandırılan hükümdarlar, güç ve yetkilerini Tanrıdan (Tengri) alırdı. Hakanların önde gelen görevi, milletini refah ve barış içinde özgür olarak yaşatmaktı. Türk devletlerinde hakan, otağ (hakan çadırı), taht, tuğ (sancak, bayrak), davul ve sorguç (serpuş) gibi sembollere sahip olurdu.

Hatun (Katun): Hükümdarın Eşi

Hakanın eşine hatun denirdi. Türk devlet idaresinde hatun da söz sahibiydi. Hatun, devlet adamı gibi eğitilir ve yetiştirilirdi. Gerekli durumlarda devlet başkanlığı yapar, elçi kabul eder ve devlet meclisine katılabilirdi.

Veliaht ve Hükümdarlık Mücadelesi

Veliaht, hakanın ölümünden sonra onun yerine geçen kişiye verilen isimdir. Tahta geçecek kişinin çoğunlukla faydalı ve başarılı olabilecek yeteneğe sahip bir hanedan üyesi olması, ön planda tutulmuştur. Ancak, hakanın evlatları arasında taht mücadelesi, devletin zayıflaması, hatta parçalanmasına yol açabilmektedir.

Kimler Hükümdar olabilir?

Hanedandan olan bütün erkeklerin hükümdar olma hakları vardı. Bu kişiler arasında kardeşler, kardeş çocukları, amca, amca çocukları ve diğer hanedan üyeleri yer alır.

Kut Anlayışı: Yönetme Yetkisi

Türkler, devleti yönetme yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrı tarafından verilen bu yönetme hakkına KUT adı verilmiştir. Bu inanış gereği, kut’un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiği kabul edilirdi.

Türk Devletlerinde Yönetim ve Hükümet Yapıları İl, El, ve Hükümdarlık

Kut Anlayışının Türk Devletlerine Etkileri

Kut anlayışı, Türk devletlerini zaman zaman iç savaşa ve istikrarsızlığa sürüklemiştir. Kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen her hanedan üyesi, taht kavgasına girebiliyordu. Bu durum Türk devletlerini iç savaş sonucu istikrarsızlığa, ya da bölünmeye götürüyordu.

Ana-Baba İtaati ve Hükümdar Mücadelesi

Türk töresinde ana-babaya itaat esas olmasına rağmen, hükümdar bunun dışında tutulmuştur. Devletin devamı için baba-oğul veya kardeşlerin birbirleriyle mücadelesi normal karşılanmıştır. Bu sayede en güçlü ve en yetenekli kişi devletin başına geçecektir.

Sonuç olarak, antik Türk devletlerinin yönetim ve hükümet yapıları, karmaşık ve zengin bir yapıya sahiptir. Bu yapı, Türk devletinin tarih boyunca karşılaştığı zorluklara yanıt vermesini ve halkın refahını sağlamasını mümkün kılmıştır.

Türk Devletlerinde İkili Yönetim (Çifte Krallık) Sistemi: SOL (Doğu) ve SAĞ (Batı)

Türk devletlerinde hükümdarlar, yönetimlerini kolaylaştırmak için ülkelerini SOL (Doğu) ve SAĞ (Batı) olarak ikiye ayırıyorlardı. Bu coğrafi ve siyasi bölünmeyi sağlayan merkezde, asıl hükümdarın hakimiyeti söz konusuydu. İki ayrı bölgenin yönetimi ise, hanedanın güçlü üyeleri olan YABGU’lar tarafından sağlanıyordu. Bu strateji, ülke yönetiminin daha etkin ve verimli olmasını sağlıyordu.

Mecidiye nedir? Mecidiye parası

Nişanı İftihar

Eski Türklerde ‘İL’ Kavramı ve İdari Yapısı

Eski Türklerin siyasi teşkilatlanma yapısının en üst kademesini “İL” oluşturuyordu. Bodun’lar ve Boy’lar, merkezi yönetim sayesinde bir İl’de toplanmıştı ve halk, “töre” denilen ortak idari ve hukuki düzenle yönetiliyordu. Dolayısıyla, Türk “il”i, yurdu koruyan ve milleti huzur ve barış içinde yaşatan bir siyasi kuruluş olarak tanımlanabilir.

Türk Devletlerinde Yönetim ve Hükümet Yapıları İl, El, ve Hükümdarlık

Türk İlinin Temel Özellikleri: İstiklal, Ülke, Halk ve Töre

  1. İstiklal: Türklerin bağımsızlık hakkı, Asya Hun Devlet meclisindeki bir konuşmayla en iyi şekilde özetlenebilir: “İstiklale hayran olmak ve bağımlı olmayı yüz kızartıcı olarak kabul etmek, bizim geleneklerimizin bir parçasıdır. Atalarımızdan miras kalan devletimizi, Çin ile uzlaşmak uğruna feda edemeyiz. Mücadele edecek savaşçılarımız olduğu sürece, devletimizi korumalıyız.” (Çiçi’nin konuşması, MÖ 58)
  2. Ülke: Türk İlinin ikinci önemli özelliği, ülke ve toprağın korunmasıdır. Asya Hun Tanhu’su Motun’un, Tung-Hu’ların vergi olarak at ve kadın taleplerine karşı fazla itiraz etmediği bilinmektedir. Ancak devlet topraklarının talep edildiği durumda, toprağın devlete ait olduğunu ve kimsenin arazisini terk etme yetkisi bulunmadığını belirtmiştir. (MÖ 209)
  • Halk (Kün): (devam) olarak kabul edilir. Her bireyin kendi özel mülkiyetine sahip olması ve bunu istediği gibi kullanması, bireysel özgürlük ve hakların temel bir parçasıdır.
  • Töre: Türk devletinin dördüncü ve son anahtar özelliği, halkın hak ve hürriyetlerini istemesi ve bu isteklerin yönetim tarafından karşılanmasıdır. Töre, eski Türk hayatını düzenleyen hukuki kuralların toplamıdır ve toplumda adaleti ve düzeni sağlamak için kullanılır.

Bu şekilde, İkili Yönetim veya Çifte Krallık sistemi, eski Türk devletlerinde yönetimi kolaylaştıran ve halkın hak ve hürriyetlerini koruyan bir model olarak ortaya çıkar. İstiklal, ülke, halk (kün) ve töre kavramları da Türk ilinin ana özelliklerini belirler ve toplumun huzur ve barış içinde yaşamasını sağlar. Bu model, Türk devletlerinin hem siyasi hem de sosyal organizasyonunda önemli bir rol oynamıştır.

Türk Devletlerinde Yönetim Yapıları: Merkezi Hükümet ve Meclislerin İncelenmesi

Antik Türk Meclislerinin İşlevi: Toy, Kurultay, ve Kengeş

Eski Türk kültüründe, TOY, KURULTAY veya KENGEŞ adı verilen meclisler, devletin işleyişinde önemli bir rol oynardı. Bu meclisler, devletin en kritik sorunlarını çözüme kavuşturmak için toplanırdı. Hükümdarın vefatı, bir savaşın başlangıcı ya da ulusal düzeyde büyük felaketlerin yaşandığı durumlarda, bu toplantılar daha da büyük bir önem kazanırdı.

Merkezi Hükümetin Yapısı ve Rolü

Türk hükümetinin başında, AYGUCI ismiyle anılan başbakan bulunurdu. Hükümetin diğer önemli figürleri arasında BUYRUK yani bakanlar ve dış politikayı yöneten TAMGACI yer alırdı.

Türk Devletlerinde Yönetim ve Hükümet Yapıları İl, El, ve Hükümdarlık

Hükümdarlık ve Hanedan Unvanları

Eski Türk devletlerinin yönetim yapısını anlamak için, hükümdar çocuklarına verilen TİGİN unvanı ve diğer hanedan mensuplarına verilen ŞAD unvanları da önemliydi. Bunların yanı sıra, İnal, İnanç, Tarkan, Bağa, Tudun, Çor, Külüğ, Apa, Ataman gibi isimler de farklı devlet görevlilerine verilen unvanlardı.

Türk Devlet ve Hükümet Yapılanmasının Genel Değerlendirmesi

Sonuç olarak, Türk tarihinde devlet ve hükümet yapılanması, belirli unvanlara sahip kişiler ve meclisler aracılığıyla işlerlik kazanırdı. Bu karmaşık ve zengin yapı, Türk devletinin tarih boyunca karşılaştığı zorluklara yanıt vermesini ve halkın refahını sağlamasını mümkün kılardı. Bu yapı, antik Türk devletlerinin yönetimini belirleyen ve tarih boyunca bu halkın hayatta kalmasını ve büyümesini sağlayan bir dizi önemli unsurun bir parçasıydı.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
İlginizi Çekebilir
Sanayi Madalyası

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir